8 Temmuz 2014 Salı

Kitap İncelemesi #17 (İlk Gün) | Okuma Şenliği |

          İlk Gün 
    Marc Levy 

     Can Yayınları
  Çeviren: Ayça Sezen 
Özgün Adı: Le Premier Jour
    420 Sayfa - Ciltsiz 

      ★ ★ ★  ☆ 
Okuma Şenliğimiz devam ederken işte benim İlk Gün yazım. 

KAPAK:

 Marc Levy'nin İlk Gün adlı romanının konuyla özdeşleşen ve gün doğumunu tasvir eden kapak tasarımını oldukça başarılı buldum. Ayşe Çelem Design tarafından tasarlanmış kapak, kitabın içeriğiyle ilgili okurlara bilgi vermekle kalmayıp aynı zamanda sizi satın almanız için ikna etmeye çalışıyor. Ön kapakta yer alan yarım sembol ise kitabın devamı olacağını bariz bir şekilde müjdeliyor. Bunun yanı sıra arka kapakta bulunan külüstür uçak sizi birbirinden güzel şehirlerde gezintiye çıkarmayı vaat ediyor.


YAZAR HAKKINDA:

 Marc Levy, yazmaya karar verdiğinde 40'ına yaklaşıyordu. Oğluna anlattığı hikayeleri kağıda döken yazar ilk romanı Keşke Gerçek olsa ile edebiyat aleminde büyük bir başarı gösterirken, kitabın beyaz perdeye uyarlanması olan Cennet Gibi filmi sayesinde sinema dünyasında da adından söz ettirdi.
 Sonraları birçok kitabı ile en çok satanlar listesindeki yerini alan yazarın bir kısa metrajlı filmi de bulunmakta.




KONUSU:

 Adrian, çocukluğundan beri gün doğumunun nerede başladığını merak ediyordu. Bundandır ki büyüyünce astrofizikçi olmayı seçmişti. Yıldızlar, Güneş Sistemi, Uzay kiminize sıkıcı konular gibi gelebilir ancak Adrian için çözülmeyi bekleyen sırlarla dolu kavramlardı. Gün doğumunun nerede başlağınını, ilk yıldızın nasıl oluştuğunu  bir gün kavrayacak ve işte o zaman kariyerinde zirveye ulaşacaktı. 
 Zaten bu yüzden gitmemiş miydi oksijen eksikliği yüzünden hastaneye kaldırılmasına sebep olan Atacama Platosu'ndaki o yere. Tek istediği gizemi çözüp hayatına kaldığı yerden devam edebilmekti. Ve bunu gerçekleştireceğine yürekten inanıyordu.

 Keira, neredeyse başaracaktı. Eğer Şimal rüzgârı çıkmamış ve aylardır çabaladıkları bütün işi mahvetmemiş, kazı alanı yerle bir olmamış olsaydı belki de insanlık tarihini değiştirecek o gerçeği bulacaktı. Biz nereden geliyoruz? Hayat bir tesadüf mü yoksa Tanrı'nın elinin eseri mi? Evrimin anlamı ne? İnsanlar başka bir medeniyete giden yolda bir aşama mı sadece?
 Şimdi ise her şey değişmişti. Elleri boş bir şekilde Paris'e geri dönüyordu genç arkeolog. Omo Vadisi'nden geriye Harry'nin ona verdiği üçgen şeklindeki ilginç taş kalmıştı sadece.

 İşte tam 15 yıl sonra o ilginç taş birbirinden oldukça uç olan Keira ve Adrian'ı, bir arkeolog ve bir astrofizikçiyi, Fransa ve İngiltere'yi aynı gaye doğrultusunda bir araya getirecekti. Ve 15 yıldır yürekte bir yerde gizli kalmış aşk yeniden alevlenecekti. Peki ya dünyayı yöneten güçler tarihi ve insanlığı bu denli etkileyecek bilgilerin açığa kavuşmasına izin verecekler miydi?


KİTAP HAKKINDA:

 Marc Levy'nin gerek yalın dili gerekse olayları kurgulayış stili sebebiyle hem akıcılık hem de sürükleyicilik kazanan bu kitabı, çok kısa sürede okumak mümkün.
 Kitapta astrolojik ve arkeolojik kavramlar yer alsa da, bunlar sizin konudan sapmanızı sağlayacak ya da sıkacak türden değil. Aksine okurun heyecanını yitirmemesi için oldukça minumum düzeyde tutulmuş.
 Her sayfası film tadında olan bu kitapta kimin hangi tarafta olduğunu anlayamayacaksınız.


SONSÖZ:

 Ağustos ayında kitap dostlarımla İlk Gün'ün devamı niteliğinde olan İlk Gece'yi okuma kararı aldık. Eğer siz de İlk Gün'ü okuyup beğendiyseniz Ağustos ayındaki Okuma Şenliğimizde bize katılabilirsiniz.



İlk Gün Kitabının Tanıtım Videosu


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...